BOŞANMA DAVALARINDA MANEVİ TAZMİNAT

Boşanma Davalarında Manevi Tazminat

Boşanma davalarında manevi tazminat sorusuna Av. Ömer KARTAL şöyle cevap vermektedir.                    

(Av. Ömer KARTAL’IN web sitesinden alıntıdır.)

Boşanma Davalarında Manevi Tazminat

Boşanma davalarında manevi tazminat istemi üzerindeki konular ana hatlar olarak Türk Medeni Kanun madde 174/2 fıkrasına göre düzenlenmektedir. Bu maddenin amacı manevi olan hasarın maddi yollarla tamamlanması değil bir miktar giderilmesi, adalet duygusunun ve sükûnet durumunun kurulmasıdır. Bu bağ kurulmaz ise kişiler adaletin yerine gelmediği hissiyatına kapılacak ve zaten manevi olarak zedelenmiş olan hisleri bir kez daha zarara uğrayacaktır. Boşanma davalarında manevi tazminat istemek için gerekli olan en önemli şart kişilik haklarının zedelenmiş olması gerektiğidir. Kişilik hakları, diğer bir manada ise kişilik değerleri olarak adlandırılabilmektedirler. Kişilik hakları veya kişilik değerleri diye tabir ettiğimiz bu kavramları tek tek saymamız mümkün değildir ki ne kanunda ne de yönetmeliklerde bu bağlamda bir örnekleme söz konusu değildir. Kişilik haklarının zedelenmesine önümüze gelen somut yani oluşmuş ve üzerinde konuşabilecek olan olay üzerinden gitmek ve bu çerçevede sınırlar belirlemek daha doğru ve yerinde bir karardır. Kişinin onur, haysiyet, şeref, namus gibi manevi olan değerlerine yapılan saldırılar genel biçimde oluşturulacak çerçevede sınırların kabaca belirlenmesine olanak sağlayacaktır. Verilen bu zarar ile manevi tazminat davası arasında illiyet bağı yani nedensellik bağının olması da gerekmektedir. Manevi tazminat boşanma davasıyla aynı zamanda yani dava görülürken istenebileceği gibi boşanma davasının bitmesinden sonra da istenilebilmektedir. Yukarıda da bahsedildiği gibi temel olarak bakmamız gereken unsur kişilik haklarının zedelenip zedelenmemiş olmasıdır ve bu durum somut olayın biçimi ve olayın işleyişine göre farklılıklar göstermektedir. 

A-)  Boşanma davasına dayanan manevi tazminat davasının özellikleri:

Boşanma davasına dayanan manevi tazminat davalarının özelliklerine baktığımızda elle tutulur veya maddi olarak belirtilebilen bir zarar olmadığı için somut olaya göre düzenlemekteyiz. Boşanma davasına dayanan manevi tazminat davasının en temel özelliğine baktığımızda manevi tazminat bedelinin nakdi ( parasal ) olarak belirlenmesini söyleyebiliriz. Kanunda yer alan diğer manevi tazminat biçimlerinden bu yönde ayrılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu madde 58’ de parasal tazminat, bir giderin karşılanması veya parasal tazminata eklenen diğer bir tür hüküm verebilir. Fakat boşanma sebebine dayanan manevi tazminat davalarında Türk Borçlar Kanunu madde 58 hükmü uygulanmaz. Bu alanda oluşturulmuş özel bir kanun olan Türk Medeni Kanun madde 174/2 fıkrası uygulanır. Bu madde uyarınca da sadece nakdi olarak manevi tazminata yer verilir. Tazminatın nakden ödenmesinin yanında belirtilen miktar tek seferde ödenmelidir. Yani iratlı olarak ödenmesi mümkün değildir. İratlı ödeme taksit veya belirli paylara bölünerek ödeme anlamındadır ve boşanma sebebine dayanan manevi tazminat davalarında uygulanmaz. Önemli bir özellik olarak da belirtmek gerekir ki verilen manevi tazminat hakkı miras yoluyla da bir başkasına aktarılamaz; yani ölümden sonra alt soya ya da üst soya devredilemez hak tanınan kişi kendisi kullanmalıdır.

B-) Boşanma davasında manevi tazminat istenilebilmesi için gereken şartlar:

- kişilik haklarına olan bir saldırı ve bu saldırı sonucunda oluşmuş bir zedelenme olmasıdır. Kişilik haklarında olan bu zedelenme ile manevi tazminat davası arasında bir illiyet bağının olması gerekmektedir.

-  Davacının kusur oranın davalıya göre daha az oranda olması veya hiç olmaması gerekmektedir. Kusurun ağır kusur olması gerekmemektedir. Kusurun herhangi bir derecede olması yeterlidir. Kusur oranın eşit veya daha fazla olduğu durumlarda manevi tazminatın şartlarının oluştuğu söylenemez.

-  Ortada bir boşanma davası veya bir boşanmanın olması gerekmektedir.

-  Davacı tarafın talebi gerekmektedir. Hakim re’ sen ( kendiliğinden, talep olmadan ) manevi tazminat kararı verememektedir. Talebin dilekçeye eklenmesi ve belirtilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirttiğimiz şartlar boşanma sebebi ile manevi tazminat için gereken şartlardır ve bu şartların olmaması tazminat isteminin reddine sebebiyet vermektedir.

Boşanma davasında manevi tazminat davanın her aşamasında istenebileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinden sonrada istenilebilir. Fakat unutulmaması gereken bir nokta vardır ki bu noktada manevi tazminat davasının boşanma kesinleştikten sonra 1 yıl içinde açılması gerektiğidir. Bu sürenin geçirilmesi davanın canlılığında eksilmeye sebep olsa da hakim bu durumu re’ sen ( kendiliğinden, talep olmadan ) bakamayacaktır. Yani re’ sen inceleme yapamayacaktır.

C-) Talep edilebilecek miktar ve hakimin kullanacağı sistem

Kanun da boşanma sebebine dayanan manevi tazminat davalarında bir üst sınır belirlenmemiştir. Ayrıca boşanma sebebine dayanan manevi tazminat miktarlarında da kesin bir oran belirtilmemiştir. Hakime takdir yetkisi bırakılmakla beraber bu takdir yetkisi doğal olarak sınırsız değildir belli bazı kurallara ve çözümlenmesi gereken somut olaydaki değişkenlere bakarak karar verilmelidir. Boşanma sebebi ile manevi tazminatta hakim üst sınır olarak belirtilmesi zorunlu olan talepteki miktarla bağlıdır. Bu miktarın hepsinin veya belirli bir kısmının kararlaştırılması ise bazı hukuki unsurlar göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Açıklamak gerekirse hakim boşanma sebebi ile manevi tazminat miktarını belirlerken kişilerin ( davalı ve davacı tarafların ) sosyal, kültürel ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak; kişilik haklarına verilen zararın ve bu zararın sonuçları olarak davacı tarafa ne kadar bir etki ettiğine bakarak; somut olayda belirtilen kişilik haklarına verilen zarar sonucu çekilen üzüntü, elem, ve acıyı da göz önünde bulundurarak karar vermektedir. Hakim bu kararı verirken her ne kadar somut olayın ayrıntılarına haiz olsa da psikolojik ve sosyal anlamda belirleme yapmakta eksiklik duyacağı konularda başka bilim dallarından ve uzman kişilerden de destek alabilecektir. Örnek olarak psikoloji, sosyoloji, pedagoji alanında uzman kişilerden destek ve gözlem alabilir. 

Sonuç olarak baktığımızda boşanma sebebine dayanan manevi tazminat davalarında davanın açılması ve hakkın kazanılması için yukarıda belirtilen şartların oluşması, belirtilen sürelerde davanın açılması ve illiyet bağının kurulmuş olması gerekmektedir.

Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.

Önemli Uyarı

İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların  tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır.  Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.

ISO 10002 Uluslararası Müşteri Memnuniyeti Belgesine Sahip Dünyada Tek Firmayız.

WHATSAPP
ile iletişime geç