Anlaşmalı boşanma davası nasıl açılır sorusuna Av. Muhammed Emin DAĞLI şöyle cevap vermektedir.
(Av. Muhammed Emin DAĞLI’nın web sitesinden alıntıdır.)
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davaları ülkemizde çok yoğun bir şekilde açıldığı için ve mahkemelerin çok yoğun tempoda çalışmasına sebep olduğundan dolayı nüfusu yüz bini geçen her ilçede Aile Mahkemesi kurulması zorunludur. Aile Mahkemesi’nde görülemeyen davalar Asliye Mahkemeleri’nde görülür. Boşanma davaları da aile mahkemelerinde açılır. Bildiğiniz üzere her hakim bulunduğu mahkemenin kurallarına ve görüşlerine göre kendi görüşünü şekillendirir yani bir ağır ceza hakimi toplumun huzurunu sağlamaya çalışırken, bir boşanma hakimi aile birliğinin korunması kişilerin huzuru için düşüncesini şekillendirir. Bu sebeple Aile Mahkemelerinde açılan davalara da en iyi karar vermesi için hakimler kendilerini bu yönde geliştirmeye özen gösterirler.
Boşanma davaları; anlaşmalı boşanma davaları ve çekişmeli boşanma davaları olmak üzere iki çeşittir. Anlaşmalı boşanma davaları, çekişmeli boşanma davalarına nazaran daha hızlı ve sonuca daha kolay ulaşıldığı için daha yaygın olarak tercih edilir. Anlaşmalı boşanma davası demek eşlerin ayrılmayı kabullenip bir avukat yardımıyla veya avukatsız olarak nafaka, maddi tazminat ve manevi tazminat ve velayet konularında anlaşmak için mahkemeye başvurması demektir. Anlaşmalı boşanma davalarında Türk Medeni Kanunu Madde 166 yani evlilik birliğinin temelden sarsılmasına hükmedilirse hakim boşanmaya karar verir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanma sebebi evlilik birliğinin temelden sarsılmasında belirtilen sebeplere uygun olmalıdır.
Türk Medeni Kanunu madde 166: ‘’ Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.’’
Eğer Türk Medeni Kanunu 166. madde harici başka bir madde sebebiyle bir boşanma davası açılırsa bu tek taraflı olacağı için çekişmeli boşanma olur.
Ülkemizde her yıl yüz binden fazla boşanma davası açılmaktadır. Açılan bu davaların neredeyse yüzde doksanı anlaşmalı boşanma davasıdır. Eşler birbirleri ile karşılıklı anlaşarak boşanmaya karar vermiş olmalıdır. Anlaşmalı boşanma davasında en önemli nokta eşlerin ikisinin de boşanmak istiyor oluşudur. Varsa çocuk veya çocukların hangi eşte kalacağı kararlaştırılmalıdır. Çocukların velayeti çocukların geleceği için çok önemli olduğundan dolayı çocuğun geleceği düşünülerek bu karar verilmelidir. Velayet konusu halledildikten sonra çocukların geçimi için nafaka verecek olan eşin nafaka miktarını kararlaştırması gerekmektedir. Daha sonrasında da yoksulluk nafakasına ihtiyacı olan eşin maddi durumuna, tekrar evlenme durumuna, sağlık ve sosyal durumuna bakılarak bir yoksulluk nafakası kararlaştırılmalıdır. En son aşama ise evliliğin sürdüğü zaman içinde birlikte edinilen mal kazanımları, değerli takılar ( ziynet eşyaları ) paylaşım yapılmalıdır ve kusuru fazla olan es, nispeten kusuru az olan eşe ödeyeceği tazminat miktarı ortak olarak karar verilerek belirlenmelidir.
Anlaşmalı boşanmanın şartlarına gelecek olursak belirli şartları sağlamak zorundadır. Bu şartlar sağlanmadığı takdirde anlaşmalı boşanmak için Aile Mahkemesine veya Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulamaz.
Evlilik en az bir sene sürmüş olmalıdır.
Her iki tarafında anlaşmalı boşanmayı kabul ediyor olması gerekir.
Anlaşmalı boşanmak için her iki tarafında mahkemeye katılması zorunludur. Taraflardan birisi duruşmaya katılmazsa boşanma işlemi gerçekleşmez.
Tarafların eğer çocukları varsa velayet konusunda yoksulluk ve iştirak nafakaları konusunda ve maddi tazminat ve manevi tazminat konularında anlaşmış olmaları gereklidir. Zaten anlaşmalı boşanma kelime anlamını karşılayan bir terimdir. Tarafların bu konularda anlaşması şarttır. Avukat yardımıyla mahkeme yardımıyla da anlaşmaları kolaylaşır ve hakim yine son kararı verir. Anlaşmalı boşanma davaları taraflardan birinin son 6 ayda oturduğu aile mahkemesinde açılır. Anlaşmalı boşanma davaları çekişmeli boşanma davalarına göre daha kısa sürer ve daha hızlı sonuç verir. Taraflar anlaştıktan sonra sadece hakime karar vermek düşer. Avukat yardımı ile de bu süreç hızlı bir hale getirile bilinir. Çünkü mal paylaşımı gibi durumlar kolay karar verilecek şeyler olmadığı için mahkemenin yardımı şarttır. Mal paylaşımı davası boşanma davasından sonra ayriyeten de açılabilir. Anlaşmalı boşanma davalarında tanık ifadeleri gereksizdir.
Hakim boşanma kararı verdiği takdirde bu karar temyiz süresi geçtikten sonra kesin bir hale gelir. Mahkeme bu kararı daha sonra nüfus müdürlüğüne gönderir ve resmen boşanılmış olunur.
Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.
İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.