Boşanma Nedenleri

Boşanma nedenleri  sorusuna Av.İlhan ERKUL şöyle cevap vermektedir.                    

(Av. İlhan ERKUL’un web sitesinden alıntıdır.

Boşanma Nedenleri:

Ülkemizde evlilik, nişan ve boşanma olayları Medeni Kanun tarafından düzenlenir. Evlilik eşler arası birbirlerine karşı sorumluluk doğuran bir sözleşmedir. Bu sözleşme evlilik cüzdanının imzalanması sonucunda kurulur. Evlilik sözleşmesinin sonucunda eşler Türk Medeni Kanun Madde 185 te açıklanmış sorumlukları bulunur. Bunlar ‘’ Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.‘’ Bu sorumluluklara eşler uymakla yükümlüdür. Eşler Türk Medeni Kanun’unda belirtilen bu sorumluluklara uymadığı takdirde boşanmak için sebepler oluşmuş olur.
İlgisizlik, güvensizlik, eşler arasındaki uyumsuzluk eşlerin arasındaki heyecanın bitmesi ve yeni heyecanlar araması eşler arasındaki boşanma düşüncelerinin açığa çıkmasındaki bazı etkenlerden bazılarıdır. Aldatılmanın belirtileri oldukça fazladır. Ve boşanmaların temelinde en çok görülen boşanma nedeni aldatmadır. Eşler araları ne kadar kötü olursa olsun bir aldatma durumu açığa çıkmadığı sürece genelde boşanma davası açılmıyor. Aldatma sebebiyle boşanma davasındaki en önemli etken ise aldatma olayının belgelerle ve kanıt niteliği taşır halde mahkeme heyetine sunulmasıdır. Kanıt olmadığı takdirde aldatmayı kanıtlamak aldatılan taraf için oldukça güç hale gelmektedir. İzmir dedektiflik olarak aldatma sebebi ile eş takibi hizmetimizde elde edilen kanıtlar mahkemelerce delil olarak kullanıla bilinecek niteliğe sahip olup 5 yıl boyunca geçerlilik göstermektedir.
Boşanma sebepleri Türk Medeni Kanun’unun 161 ila 166. maddeleri arasında açıkça belirtilmiştir. Bu sebeplerden beş tanesi özel boşanma sebeplerine girerken bir tanesi ise genel boşanma sebebidir. Özel boşanma sebepleri sırasıyla: Türk Medeni Kanun’unun 161 162 163 164 165 maddelerinde belirtilen sebeplerdir. Bunlar; Zina- hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış- suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme- terk ve akıl hastalığıdır. Genel boşanma sebebi ise Türk Medeni Kanun’unun 166. maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır.
Zina: Eşlerden birisi zina ederse diğer eş zina eden eşe boşanma davası açabilir. Zina sebebiyle dava açmak için işin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay her halükarda ise beş yıl dava açabilir ancak aldatılan eş eğer aldatan eşi affederse tekrardan dava açmaya hakkı yoktur.
Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış: Eşlerden biri diğerinin hayatına kast etmesi veya çok kötü davranılması veya onur kırıcı davranışta bulunması halinde boşanma davası açabilir. Bu durumda da affeden eşin dava açmaya hakkı yoktur. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışa uğrayan eşin olay başlangıcından itibaren altı ay her halükarda ise beş yıl içinde dava açmaya hakkı vardır.
Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme: Eşlerden biri haysiyetsiz hayat sürerse veya yüz kızartıcı bir suç işler ise diğer eş her zaman ona boşanma davası açmaya hak kazanmış olur. Boşanma davasında bir zaman aşımı yoktur. Her zaman açılanabilir.
Terk: Evlilik birliği içerisinde eşlerden herhangi biri Medeni Kanun 185. maddesinde belirtilen sebeplere uymayarak evi haksız bir şekilde terk ederse ve bu terk işlemi 6 ay sürerse hakim veya noter tarafından çekilen ihtarı sonuçsuz bırakırsa ve eve dönmezse evi terk etmeyen eş terk eden eşe terk sebebi ile boşanma davası açabilir. Eşini eve almayan veya eve gelmemesi için zorlayan eş ise terk etmiş sayılarak diğer eş tarafından boşanma davası açılmasına davetiye çıkarmış olur. Boşanma davası açmak için eşin terki üzerinden en erken 4 ay geçmesi gerekir. 4 ay sonra ihtar çekilir ve ihtar çekildikten 2 ay sonra boşanma davası açılabilir.
Akıl Hastalığı: Eşlerden birisi akıl hastası olur ise ve diğer eş için hayat çekilmez hale geldiyse ve bu durumun düzelmesinin bir çaresi yok ise akıl hastalığı sebebi ile boşanma davasını diğer eş açabilir.
Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması: Eşler arasındaki yaşam ortak hayatı sürdüremeyecek seviyeye geldiyse eşlerden her biri evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebi ile dava açabilir. 
Türk Medeni Kanun Madde 166: ‘’ Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.’’
Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına örnek olarak ise: eşe iftira atmak, eşle alay etmek, ailevi sırları ifşa etmek, sürekli içki içmek, hasta olan eşi tedavi ettirmemek vesaire…
Boşanma davası açmak için eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce eşlerin davadan önce son 6 aydan beri birlikte oturdukları yerin yetkili mahkemesine başvurulur. Aile mahkemeleri boşanma davalarına bakar. Boşanma davaları anlaşmalı ve çekişmeli olarak iki şekilde işlem görür. Anlaşmalı boşanmalarda davayı açan eşin davası karşı taraf tarafından kabul görülürse ve karşı taraf boşanmaya hükmetmezse dava süreci anlaşmalı boşanma davası olarak devam eder. Anlaşmalı davalar daha hızlı sonuçlansa da hakim tarafların boşanma taleplerini dinlemeden kabul etmez. Hakim de tarafları dinler ve eğer kendisi uygun görürse tarafların boşanma taleplerini yerine getirir. Çekişmeli davalarda ise boşanmak isteyen eş normal boşanma davasını açar ve diğer eş boşanmayı istemiyorsa veya vekalet , nafaka , maddi tazminat ve manevi tazminat konularında anlaşmadı iseler; açılan dava çekişmeli boşanma davası olur.