KADININ ALDATMASI

Kadının Aldatması

Milattan öncesinden beri insanlar hayatlarını başka insanlarla yani sevdikleri kişi ile birleştirmek istemektedirler. Yapılan bu birleşme hukuksal olarak evliliktir. Sadece kendi hayatlarını birleştirmek değil, sosyal ve ticari hayatlarını da birleştirme isteği içindelerdir. Mesela ticari anlamda kişiler daha güçlü olmak, hâkimiyetlerini arttırmak, kendi sıkıntılarını başka kişilerle aşmak ve yaşamlarına devam etmek için ortaklık kurmaktadırlar. Bu birleşmelerin sebebi insanın doğasından gelmektedir ve sosyal yaşam da bu ihtiyacı getirmektedir. İki türde de kişiler nişanlılık gibi ön anlaşma yaparlar daha sonra ise evlilik gibi bazı hukuksal kurallar ile iki tarafı birleştirirler. Fakat bazen taraflardan biri veya her ikisi birden yapılmış olan bu birleşmeye ihanet edebilirler. İşte bu ihanete eşler açısından bakılınca hukuksal olarak tanım yapılınca karşımıza aldatma kavramı çıkar. Evlilik birliği kurmuş olan kişiler hukuksal olarak bazı yapılması gereken sorumluluklar ve ödevler ile koruma altına alınmıştır. Eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülükleri vardır ve bu sadakat yükümlülüğü aile birliğinin korunması vasıtasıyla hem sosyal yaşam için hem de eşlerin kendi hukuksal hakları için gerekli olan bir kuraldır. Sadakat yükümlülüğü Türk Medeni Kanun 185. Maddede ‘’ Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.’’  hükmü ile belirttiğimiz kanuni koruma da sağlanmıştır. Sadakat yükümlülüğü ihlal edilince veya evliliğin temel dayanakları ihlal edildiğinde çiftler arasında anlaşmazlık çıkmaktadır ve bu anlaşmazlık boşanmaya kadar gidebilmektedir. Boşanma sebepleri de genel ve özel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılır ve her sebep kendi hükmüne göre karara bağlanır.

Aldatma kavramını da temel olarak ikiye ayırmak gerekmektedir. Bu iki temel ayrım duygusal aldatma ve cinsel aldatma olarak tanımlanabilir. Duygusal aldatma, aldatama eyleminin başlangıcıdır ve genel olarak flört etme şeklinde olan konuşmalardır. İstisnaların ayrı tutulması dahilinde duygusal aldatmayı cinsel aldatma takip etmektedir. Kişiler kendi evlilik birliği içinde bulamadıkları rahatlığı ve içinde bulundukları zihinsel bunalımı atmak için duygusal aldatma yoluna giderler ve çoğunlukla eşlerini aldattıklarının farkına bile varmadan başlarlar duygusal aldatma eylemine. Ruhsal olarak kendilerini rahat bir ortamda bulduklarında ise artık aldatma eylemini daha da ileriye götürerek cinsel olarak eşlerini aldatmaya başlarlar. Eşler aldatırken kendilerince sebepler bulurlar ve buldukları bu sebeplerin ışığı ile aldatma eylemine başlarlar. Eşlerinden ilgi bulamama, cinsel olarak yetersizlik, aşağılanma, hakaret, evlilik birliğinin gereksinimi olan ihtiyaçların giderilmemesi verilebilecek olan aldatma sebepleridir.

Erkekler ve kadınlar aldatma türleri ve başlangıçları birbirinden genel olarak farklılık göstermektedir. Erkekler heyecanlarını artırmak ve cinsel dürtülerini gidermek için aldatırken; kadınlar ise duygusal anlamda aldatırlar. Erkekler kullandıkları bu sebeplere eşlerinin yaşlarını, fiziksel özelliklerini kullanırken kadınlar ise, eşlerinde bulamadıkları duygusal hassasiyet, şefkat ve anlayışı bulmak için aldatmaktadırlar. Kadının aldatması ilişkiyi sarsması açısından erkeğin aldatmasından daha çok tehlike arz etmektedir. Çünkü erkek cinsel olarak aldatsa bile toplumsal olarak algılanan olgular sebebiyle yine de eşiyle birlikteliğini sürdürme güdüsü içindedir. Her ne kadar başka bir vücutla cinsel olarak birleşmiş olsalar da zihnen hala kendilerinin eşlerine bağlı olduklarını hissederler. Ancak kadının aldatmasında bu durum farklıdır; kadınlar genel olarak duygusal boşlukta olduklarında eşlerini aldattıkları için her ne kadar bedenen kocalarının yanında olsalar onlarla yaşasalar da zihnen, kocalarını aldattıkları erkeği düşündükleri için bu durum kendi düşüncelerini de etkilemektedir. Kadınlar yapıları gereği duygusal olan konularda erkeklere göre daha naif davranırlar ve kendilerini adadıkları ve kendisine adanmasını istedikleri erkeğe ne ihanet etmek isterler ne de ihanete uğramak isterler. Kadınlar için aldatma konusu açıldığında artık başka bir adama aşık olmuş olurlar ve yeni başlayan bu aşk sonucunda eşlerinden aldıkları enerjiyi alamamaya başlayıp soğurlar. İşte bu raddeden sonra kadın için önemsenmesi gereken tek konu yeni aşklarıdır ki bu da erkeklerden ayrılan bir özelliktir. İşte bu durumda da ortaya çıkan sonuç kadının mutsuz olması sebebi ile aldatmasıdır. Fakat eğer ki kadın aşık olmuş ise genel olarak evlilikte sona erer. Evliliklerinin sona ermemesi sebebi ise ya aile birliği içinde olan ve kendilerinden daha çok değer verdikleri çocuklarının olması veya aile baskısıdır.

Kadınların aldatmasında somut olaylar açısından baktığımızda karşımıza çıkan bir diğer sebep de intikam duygusudur. Sosyal hayatta erkekler başka kadınlarla birlikte olduklarını, kadınlara göre daha rahat ifade etmelerinin sonucu olarak aldatılan kadın kendi özgüvenini kaybeder ve kaybolan bu özgüveni tekrardan elde etmeyi amaçlar. İşte bu elde etme aşamasında ise nasıl kendilerinin özgüveni aldatma ile yerle bir olmuşsa kendileri de, kendilerini aldatan kişiyi ayni duruma düşürerek özgüvenlerini arttırmak istemektedirler.

Her ne kadar erkeklerin daha çok aldattığı söylense de kadınların aldatma oranları da az değildir. Erkeklerin daha çok aldattığı kanısı, erkeklerin aldatma ve daha çok kadınla birlikte olma durumunda kendilerini daha iyi hissetmeleri ve yaşadıkları sosyal ortamlarda da bu konuyu kendi erkekliklerinin seviyesini arttırma amaçlı kullanmalarındandır. Kadınlar ise erkeklere göre gizli kalmasını istedikleri konularda sır saklama kabiliyetleri erkeklere oranla daha gelişmiş olduğu için aldatma hususunu gizli tutma eğilimindedirler.

Somut olaylar çerçevesinde baktığımızda ortaya çıkan sonuç kadınlarında erkekler gibi eşlerini aldatmakla beraber, büyük çoğunlukla duygusal olarak aldattıkları için cinsel aldatmaya nazaran çok daha tehlikelidir. Tespiti ve delil toplaması daha kolay olmasına karşın eşler açısından aileyi temelden yıkan bir durumdur.

Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.

Önemli Uyarı

İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların  tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır.  Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.

ISO 10002 Uluslararası Müşteri Memnuniyeti Belgesine Sahip Dünyada Tek Firmayız.

WHATSAPP
ile iletişime geç