Vasi nedir sorusuna Av. Ömer KARTAL şöyle cevap vermektedir.
(Av. Ömer KARTAL’IN web sitesinden alıntıdır.)
Vasi Nedir?
Vasi kelimesi kelime manası olarak vesayet eden, tavsiye veren, yol gösterici olarak tanımlanabilir. Hukuksal olarak da belirtilen kelime anlamlarına yakın bir biçimde yorumlanmıştır ve gerekli görülen durumlarda vesayet altına alınması gereken kişinin yapılması gereken hukuksal ve yaşamsal işlerini yöneten kimse kavramındadır. Genel olarak bakıldığında her kişi gereken durumlar dışında kendi kararlarını kendi başına özgür bir biçimde verebilir; yaptıkları hukuksal işleri, harcamalarını, yaşamını, mallarının kullanımını kendi düşüncelerine göre idame ettirebilirler. Fakat açıklanacak olan gerekli hallerde vesayet altına alınması gereken bir durum varsa vesayet makamına ihtiyaç duyan kişiye vasi atanır ve atanan bu vasi kişinin yapmasında yasaklanan veya yaparken izin istemesi gereken işleri kendisi adına yapar. Normal şartlarda kişiler kendilerini bilerek zarara uğratmak istemezler veya kendilerini maddi olarak bilerek zarara uğratmazlar. Vesayetin amacı da kendisine zarar veren kişinin zarardan korumak ve kendi işlerini yapamayacak olan kişinin işlerini yapmaktır. İşte bu sebepten dolayı vesayet altına alınması gereken kişiye atanacak olan vasinin de bazı yükümlülükleri vardır ki zaten kendisini koruyamayan kişi adına makul insan seviyesinde karar vermektir. Yani vesayet altına alınan kişinin menfati dışında işlem yapamaz.
Vasinin atanması için gerekli olan şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartları temel olarak beş başlığa ayırabiliriz. Bu beş başlık: yaş küçüklüğü, kısıtlılık hali,özgürlüğü kısıtlayıcı ceza, savurgan yaşam ve kişinin kendi isteği üzerine olabilir. Tabi ki bu temel başlıkların içinde kendi konularına göre ayrımlar vardır.
Yaş küçüklüğü hali yani kişinin 18 yaşının altında olması durumunda küçük, anne ve babasının velayeti halindedir. Ortak velayet halinde olan çocuk anne babanın boşanması veya anne ve babalarının ölümü halinde yaş küçüklüğünden dolayı vesayet altına alınmaya ihtiyaç duymaktadır. Anne ve babası boşandıklarında velayetin taraflardan birisine verilmesi kavramı ortaya çıkar ve velayet altına alınması gereken küçük eğer bir engel bulunmaz ise anne veya babasının velayeti altına alınır ve velayeti alan taraf küçük adına işlemleri yerine getirir. Velayeti alabilecek kişiler sadece küçüğün anne ve babasıdır. Yani anneanne, dayı, teyze, amca gibi üst soylar vealayete konu olamazlar ancak gerekli görülen durumlarda vasi olarak vesayet makamı şeklinde atanabilirler. On sekiz yaşının altında olan, anne babası velayeti üzerine alamayan kişiler ve anne ve babası vefat etmiş olan küçüklere ise kendilerinin gerekli olan resmi işlerinin yapılması için vesayet ihtiyacının ortaya çıkması fark edildiği andan itibaren vasi atanır.
Kısıtlılık hali de kişiye vasi atanmasını gerektiren bir haldir ve Türk Medeni Kanun 405. Maddede ‘’ Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.
Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.’’ hükmü ile gerekli olan haller belirtilmiştir. Açıklamak gerekirse akıl sağlığı ,akıl zayıflığı olan ve başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan kişiler yani kendi yaşamlarını, bulundukları fikri haller ile idame ettiremeyen kişiler vesayet altına alınırlar. Bu kanun hem kişinin kendisinin zarara uğramaması hem de sosyal yaşam içinde bulunan diğer kişilerin zarara uğramaması için getirilmiştir.
Özgürlüğü kısıtlayıcı ceza halinde kişinin bir yıl ve daha fazla özgürlüğü engelleyici ceza almasını gerektiren bir suç işlediği sabit olunduğunda yani kısaca ifade etmek gerekirse kişi tutuklu konumuna düştüğünde kendisi sosyal yaşamdan soyutlandığı için dışarıda yapılması gereken işlerinin sekteye uğramaması ve cezasını çektikten sonra kendi işlerinin yerinde olması için getirilen bir kararadır ve Türk Medeni Kanun 407. Maddede ‘’ Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.’’ Özgürlüğü kısıtlayan hallerler ilgili kanun maddesini hükme bağlamıştır. Cezasını çekecek olan kişiye cezayı veren makam derhal yetkili vesayet makamına, vasi atanması bildiri gönderir.
Savurgan yaşam tarzı olarak adlandırdığımız temel başlık; alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, mal varlığını kötüye götürme, ailesinin maddi durumunu kötüye götürme, kötü yaşam olarak alt maddelere ayrılır. Tük Medeni Kanun 406. Maddede ‘’ Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.‘’ hükmü ile savurgan yaşam tarzı detaylı olarak anlatılmıştır. Hem kendisi hem de ailesi ve çevresindeki kişilerin etkilenmemesi ve yaşam şartlarının kötüye gitmemesi için kişiye vasi tayin edilir.
Son olarak kişiler kendi istekleri ile de vasi tayininde bulunabilirler. Kişi, işlerini yerine getiremiyorsa ve yerine getiremediğini ispat ederse durumunun kötüleşmemesi için kendi isteği ile, kendisine vasi tayini için başvuruda bulunabilir.
Vasi olarak atanacak kişilerde de belirli bazı önemli özelliklerin olması gerekmektedir. Vasi olarak atanacak kişiler kısıtlı olmamalı, kamu hizmetinden yasaklanmamış olmalı, haysiyetsiz yaşam sürmemeli, menfaatler vasi atanacak kişi ile ters ilişkide olmamalı ve son olarak vasi tayin edecek olan hakimin vasi olamayacağı belirtilmiştir. Vasi atanırken öncelikli olarak vesayet altına alınması gereken kişinin eşi ve hısımlarının vasilik görevini üstlenmesi genel kuraldır. Fakat eşi veya hısım olan kişler vasilik olma yönünden gerekli olan şartlara haiz değiller ise o zaman vasilik için başka kişilere başvurulur. Vasi tayini için Sulh Hukuk mahkemesine vasi tayini dilekçesi verilir ve vasi tayini için yapılacak olan inceleme başlamış olur. Vasi atanması istenilen kişi de vasi tayinin de dinlenilir ve varsa itirazları kayda alınır. Gerekli olan hakim incelemesi ve bilirkişi raporundan sonra vasi atanacak olan kişiye yakın ve en çok yarar sağlayacak kişi vasi olarak atanır ve ilan edilir.
Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.
İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.