Velayet 18 yaşından küçük çocukların anne babasının gözetimi ve sorumluluğu altında olması durumudur. Velayet; anne ve babaya sorumluluk yükler. Bu sorumluluklar çocuğun eğitimi, barınması, ihtiyaçlarının karşılanması ve iyi bir gelecek için anne babasının fedakarlık yapmasıdır. Eşler evli iken çocukların velayeti ortaktır. Çocuk hakkında beraber sorumluluk sahibi olup beraber ilgilenmekle yükümlüdürler fakat eşler boşandıktan sonra ise çocukların velayetinde bazı değişiklikler olur. Eşler boşanınca çocuğun velayeti ya anneye ya babaya ya da ortak velayet olarak ikisine birden verilebilir.
Çocuğun velayeti boşanma davası sonucunda kesinleşir. Yani boşanma davası haricinde velayet davası açamazsınız. Bunu belirtmekteki sebebimiz boşanma davası sonrasında maddi tazminat ve manevi tazminat davalarını açabilmenizdir. Tazminat davası gibi hem boşanma esnasında karar verilebilir hem de boşandıktan sonra ayrıyeten karar verilebilir bir olgu olmamasıdır. Velayet sadece ve sadece boşanma davasında kararlaştırılır.
Velayet verilirken hakimin en çok dikkat ettiği şey çocuğun geleceğidir. Hangi ebeveyn çocuk için daha iyi bir gelecek sunabilecekse ve hangisi çocuk için hayırlı olacaksa hakim bu yönde karar verir. Şüphesiz ki velayetin sonucunu çocuğuna daha iyi bir gelecek sunabilecek olan tarafa verilecektir. Velayette bazı etkenler vardır. Bunlar çocuğun yaşı, çocuğun düşüncesi, boşanma sebebinde ki kusuru diğer eşe göre daha az olan taraf, maddi ve sosyokültürel olarak daha nitelikli olan taraf gibi ve daha birçok etmen velayet konusunda belirleyici etken olacaktır. Sizde katılırsınız ki emzirme çağında olan bir bebeğin babaya verilmesi, çocuğun temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılaması için oldukça güç bir durumdur.
Çocuklar açısından çocukların yaşları velayete şu şekilde etki eder:
0-3 yaş arası çocuklarda velayet kesinlikle anneye verilir. Çünkü çocuk için bebeklik yaşı diye tabir ettiğimiz zamanlardır. Annenin ilgisine ve şefkatine muhtaçtır. Bu yaş aralığındaki çocukların babalara verildiği olaylar oldukça nadir rastlanan vakalardır.
3-7 yaş arası çocuklarda velayet yine büyük bir ihtimal ile anneye verilir. Annenin ilgisi ve şefkati 0-3 yaş arası döneme göre daha az gerekse de sonuç olarak çocuk anne yanında daha rahat edeceği düşünülür. Eğer anne çocuğa kötü davrandıysa veyahut boşanma sebebinde anne ağır kusurlu ise ancak o zaman babaya çocuğun velayeti verilir.
6-12 yaş arası çocuklarda ise velayet bakımından değerlendirilmesi gereken yeni bir konu başlar. Ülkemizde sekiz yıllık zorunlu bir eğitim vardır. Bu eğitim sebebiyle çocuğun hangi ebeveynin velayetinde iken daha iyi eğitim alacağı söz konusudur. Hakim karar verirken çocuk için en iyi geleceği sağlama ilkesine ve vizyonuna sahip olduğu için olayı bu açıdan değerlendirir. Ayrıca bu yaşta bir çocuk alanın uzman bilirkişi tarafından ( pedagog, psikolog ) tarafından dinlenerek düşünceleri ve kararları not alınarak hakime sunulur. Hakim 6 12 yaş arası yaşta bir çocuğun görüşlerini genelde çok önemli bir etken olarak değerlendirmez fakat yine de çocuğun görüşü alınır. Sonuç hakimin dediği karara bağlı olduğu için hakim kararı kendisi verir.
12 yaş ve üzeri çocuklarda ise çocuk artık ayırt etme gücüne sahip, doğruyu yanlışı ayırt edebilecek, kendi hakkında karar verebilecek olgunlukta olduğu kabul edilir. Uzman bilirkişiler tarafından çocuğun görüşü alındıktan sonra hakim çoğunlukla bu görüş neticesinde bir karar verir. Tabi ki aykırı bir durum varsa hakim çocuğun görüşüne karşı bir karar da verebilir. Her durumda olduğu gibi bu durumda da hakimin vereceği karar belirleyici olacaktır.
Velayetin kaybedilmesinde ise önemli olan etkenler vardır. Bu etkenler yine çocuk açısından menfi zarar doğuran durumlardır. Eğer velayet sahibi olan kişi çocuğuna bakmakla ve sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlü olduğu halde, kanunun yüklediği bu görevleri yeterince yerine getiremez ise çocuk velayet sahibi olan ebeveynden alınır. Varsa babasına yoksa akrabalarına vasi sıfatı verilerek akrabalarına, akrabaları da yok ise çocuk esirgeme kurumuna verilir.
Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.
İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.